İstiklâl Marşımızın Yazıldığı Gün ve Saatlerin Arkası
İstiklâl Marşımızın Yazıldığı Gün ve Saatlerin Ankarası:
Düşman 10 ocak'ta 1921 de yenilmiştir; ama daha büyük kuvvetlerle Ankara'ya doğru saldırıya geçme hazırlığındadır. Ankara geceleri düşmanın top seslerini duymuştur...
...
Kıymetli edebiyat tarihcimiz Nihat Sami Banarlı Marşın yazıldığı geceleri şöyle anlatıyor:
İstiklâl günlerinin büyük ümitsizlik anlarına tesadüf eden bazı geceler, kulaklarında top seslerinin akisleri olduğu halde marşın mısraları üzerinde çalıştığı olurdu. Düşmanla çarpışan ordumuz belki bir bozgun tehlikesi geçiriyordu... fakat Akif inanmış adamdır: son ocağı sonmeden zaptedilemeyecek bir Türk vatanına ve son neferi ölmeden bayrağı yırtılamayacak bir Türk milletine inanmış olan Akif'tir o. Böyle gecelerden birinde İstiklâl Marşımızın Ergenekon Destanı'nı andıran kıtasını yazmış olduğu bir hakikattir. Bu olayın şahidi olan zaattan dinlediği vakayı sayın cemal Kutay şu kelimelerle anlatıyor:
Bu duygular içinde Ankara'nın Siracettin Mahallesi'ndeki Taş Medresenin meşrutaşı olan (satılmamak şartı ile bu medreseye verilmiş bir bina olan) tek katlı yapının (Tacettin Dergâhı'nın) üçüncü odasında İstiklâl marşını yazmaya başlar. Bir gece birden uyanmış. Kâğıt aramış... Yok... Halbuki ilham heyecanlı bağrından pınar gibi akıyor... Elinde kurşun kalem, yer yatağının sağındaki duvara dönmüş:
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, Bendimi çiğner, aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Sabah namazına kalkan oda komşusu Konya Mebusu Hafız Bekir Efendi, Akif'i elinde çakısı, duvardaki kıtayı silerken görmüş."