• Millî Kültür

  • Millî Kültür

  • Kültür, milli; medeniyet, milletler arasıdır.

  • "Medeniyet gül alıp gül satmak, gülü gül ile tartmaktır. Ömer Özercan

Copyright 2024 - Custom text here

Heykel Sanatı

Çeşitli maddelerin yontularak ya da kalıba alma tekniği ile şekillendirilmesi sonucu ortaya çıkan bir sanat türüdür. Kullanılan malzemeler taş, mermer, kil, ahşap, toprak, demir, tunç, bronz, fildişi gibi malzemelerdir.


    A- MISIR HEYKEL SANATI

    Eski krallıklar döneminde yapılan firavun heykelleri hareketsiz, dikdörtgen taş bloktan dışarı çıkar durumdadır. Figür taş bloğun önünde ayakta durmakta ya da oturmaktadır.

    Mısır sanatında heykel tipleri 3’e ayrılır:

1-Ayakta duran heykel tipi
2-Oturan heykel tipi
3-Serbest figürlü halk heykelleri


    1-Ayakta duran heykel tipi:

    Dimdik ve dosdoğru öne bakan heykel tipidir. Vücut ağırlığı iki ayağa eşit dağılmıştır. Heykelde,  bir eksen vücudu tam ortadan iki eşit parçaya böler. Bu duruş sanat tarihinde frontal olarak isimlenir. Bu heykellerde genellikle sol ayak bir adım öndedir. Kollar aşağı sarkmaktadır ve vücuda yapışıktır.

    2-Oturan heykel tipi:

    Koltuk ya da tahtaya oturtulan heykel tipidir. Dimdik, hareketsiz ve çok sakin figürün başı dosdoğru yere bakar. Eller dizin üzerindedir. Sağ el yumruk şeklinde sıkılmıştır. Bir elin göğüs üzerine konulduğu bazen gözlenmektedir. Ağırlık iki ayağa eşit dağılmıştır.

    3-Serbest figürlü halk heykelleri:

 Halk heykellerinde bu sert kuralların hiçbiri geçerli değildir. Daha canlı, hareketli ve günlük yaşama ait tüm sahneleri bu eserlerde görmek mümkündür. Mısır’da heykellerin ölü ile birlikte mezara konması, ölenin ruhuna bir sığınak oluşturacağı inancı heykellerin sahiplerine benzememelerini gerektirmektedir. Bu da portreciliğin çok erken gelişmesine neden olmuştur. Portrelerde yüz benzerliği kadar karakterin belirtilmesi de önem kazanmıştır.


Eski krallık döneminde portre heykellerin en önemli olanları Kefre’nin heykelleri ve Gize’deki sfenkstir. Bir başka eserde tahtadan yontulan şeyhül beled adlı rahip heykelidir. Yeni krallık döneminde taş tekniğinin ilerlemesi ile anıtsal ölçülerde yapılmaktadır. Bu dönemin en önemli eseri 2. Ramses zamanında yapılan Abasimbel kaya tapınağının cephesinde yer alan 20m boyundaki 4 kral heykeli ve aynı tapınak içinde yapılan 8m yüksekliğindeki 8 adet heykeldir.


    B- SÜMER HEYKEL SANATI
    
    Sümer heykelleri oldukça dayanıksız malzemeden yapılmıştır. Sümer heykelleri oldukça hareketsiz ve dini niteliktedir. Konu olarak tanrılar, krallar, önemli devlet adamları ve kentin önde gelenleri ele alınmıştır. En çok rastlanan figür ellerini göğüs üzerinde kavuşturmuş vücudun üst kısmı çıplak alt kısmı bir postla örtülü olan insan figürüdür. Buna en güzel örnek İstanbul da eski şark müzesindeki kral lügaldalu heykelidir.
    Sümer sanatı kral Gudea döneminde yeniden canlanmıştır. Bu dönemden kalan heykeller sert taşların kullanılması nedeni ile günümüze ulaşabilmiştir. Bu dönem heykelleri dimdik ayakta duran, oturan ya da elleri göğüs hizasında birleştirilmiş dua ederken tasvir edilmiştir. Bu dönem heykellerinde çıplak kısımlarda kalan kasların işlenmesi gibi özellikler görünmüştür. Küçük sanat eserlerinde de Sümer sanatında silindir şeklinde mühürlere sıkça rastlanmıştır.

    C- YUNAN HEYKEL SANATI

    Yunan sanatında başlangıçtaki taş, kemik, fildişi ve tunç malzemelerinden yapılmış ilkel heykel örnekleri görülür.

 
 Yunan sanatı başkalarının görmesini amaçlayan bir sanattır. Bu nedenle heykel seyircinin görüşü ve değerlendirmesi noktasında ele alınmıştır. Yunan heykellerinde figür; genel ideal ölçüler, ortak ideal insan tipi düşünülerek ortaya konmuştur. Yunan sanatında güç ve hareket sportif etkinliklerde örnek oluşturacak durumların başkalarına sunulması, gösterilmesi için yani eğitsel yönden halk eğitimi açısından önem kazanmıştır. Bu nedenle çıplaklık dinsel yönden değil, ortak eğitim birimi olarak değerlendirilmiştir.
    Vücut hareketleri yunan heykeltıraşların sürekli uğraşı olmuştur. Yunan heykellerinde çeşitli dönemler ve üsluplar belirmektedir.

    1-Arkaik yunan heykeli (m.ö 7.yy )
    2-Klasik dönem (m.ö 5. ve 4.yy )
    3-Helenistik dönem

    D- ROMA HEYKEL SANATI

 
   Romalılar heykel sanatında yunanlılar kadar başarılı olamamışlardır. Heykel Romalılar için başlangıçta bir koleksiyon malzemesi ya da bahçelerini süsleyen bir malzeme olarak görülmüştür. Bu nedenle Yunanistan’dan çok sayıda heykel getirilmiş ancak bunlar ihtiyaçlarını karşılamayınca kopyaları çoğaltılarak bu eksiklik giderilmeye çalışılmıştır.
Roma heykel sanatı iki kolda eserler vermiştir. Bunlar portreler ve tarihi kabartmalardır. Bir Romalı öldükten sonra bu kişinin bal mumundan bir portre maskesi hazırlanır ve cenaze töreninde taşındıktan sonra evde Atrium’daki bir hücre içinde saklanırdı. Bu nedenle roma portrelerinde bir idealizm görülmektedir. Tarihi kabartmalarının kökeninde ise Romalıların savaş dönüşü düzenledikleri zafer alaylarında taşınan savaş tabloları yatmaktadır. Bu çalışmalarda belli zaman ve yerde meydana gelen olaylar konu olarak ele alınmıştır. En güzel örnekleri Barış sunağı, Titus zafer takı, Traionus sütunudur.
 
    

f t g m