Psiko-terör’e dair...
- Ayrıntılar
- Kategori: Ömer Özercan
ADALET
Biz değirmenci gibiyiz, buğday getiren un, taş getiren kum alır. Adalet arayan taş getirip una talip olmaz, getirdiğiniz şeyle birlikte hakkınızdaki hükmü veren kendiniz olursunuz, değirmenci değil.
...
Medeniyet"in sayısız tanımı yapılmış. Bir tanım da biz yapalım: "Medeniyet gül alıp gül satmak, gülü gül ile tartmaktır.
Ömer Özercan
Facebookta dolanan sağdaki yazı üzerine bir konuşma;
Ömer Özercan: Bazı şeyleri eleştirirken kullandığımız kavramlara çok dikkat etmemiz lâzım. Bir arkadaş, "işin fıtratı" demek isterken "Allah'ın fıtratı" yazmış. Öyle bir ifade kullanılmadığını hatırlattığımda aldığım cevap şöyle oldu:
Filanca: Bu işin fıtratında kaza var demek neye dayanıyor? Kelime oyunu yapmamızın alemi var mı?
Ömer Özercan: Bu da benim cevabım: Bu kelime oyunu değil, 'Allah'ın fıtrat' ile 'işin fıtratı' ifadeleri arasında çok büyük fark var. Kavramları doğru bilmeden/kullanmadan doğru düşünce ve iletişim mümkün olabilir mi? Siz gene istediğinize kızın, eleştirin, gerekirse küfür edin ama naçizane, bunların doğru kavramlar kullanılarak yapılması gerektiğine inanıyorum. Şüphesiz istediğiniz kelimeleri kullanmakta özgürsünüz, sizin tercihiniz.
Filanca: İş şahıs değildir. Onun doğasında olan diyorsanız yaradanın buna vesile olduğunu söylüyorsunuzdur. İşin fıtratında var kaderden kaçılmaz sözü de buradan gelir. O sözün ne amaçla söylendiğini hepimiz biliyoruz. Bu haberden buralara geldiğiniz için de tebrik ederim. Amaç 159 can gibi 301 canında sağ olmasını sağlayabilmek olmalıyken hala haksızı savunur pozisyondasınız.
"Dost olun..."
- Gençler; dünyayı kurtarmak istiyorsanız "dost" olun, dostlarınıza sitem dahi etmeyin, gücenmeyin, vefalı olun. Dostluk ticaret değildir, mütekabiliyet aramayın.
- Birbirimizin hatasını, noksanını kınamak da, "beğen"mek de arkadaşlığa, dostluğa sığmaz. Hatalar tashih edilir, noksanlar ikmal edilir, tasvip değil.
Ömer Özercan
Ömer Özercan'ın facebook yazılarından derleme
- "Tamam anladık; elinizde limon, karabiber, pul biber var ama her tatlıya bunları boca etmek akıl işi mi?"
- "Muhalefet etmenin bir raconu, seviyesi, zemini, temeli, mantığı, usulü, üslubu olmalı. Aksi takdirde zevzeklikten öte bir iş olmaz. "Maksat kıllık olsun" diye yapılan tenkitlerin olduğu olacağı "kıllık"tır, başka bir şey değil."
- "Bir başarı başka bir başarıyı teşvik için kullanılır ama küçümsemek için kullanılmaz. Güzel bir işten bahsettiğimizde "o da ne ki, bak bu daha güzel" demek zevzeklikten başka bir şey değildir. Şöyle söylense daha uygun olmaz mı: "Çok iyi, sevindik, bakın sevinilecek başka hatta daha iyi örnekler de var." Güzelliklerin, iyi işlerin hepsi bizi memnun etmeli."
- "Sene sonuna kadar 10 milyon ağaç dikilecek. Bu konuda herhangi bir muhalefet partisinden, liderinden, sözcüsünden, m.vekilinden herhangi bir açıklama duyan okuyan oldu mu? Bu ölçekte bir ağaçlandırma "hükümet meselesi" değildir, "millî mesele"dir, "millî seferberlik"tir. İktidarıyla, muhalefetiyle herkesin sahip çıkması, destek olması gereken, herkesin kazanacağı bir iştir. Bu tür projelere karşı çıkmak hatta destek vermemek dahi "ihanet"le eşdeğerdir benim için."
- "Her yapılan işe çemkirmek mecburiyetinde olduğunu düşünen bir zibidi diyor ki: "İstanbul Havalimanı dünyanın en büyüğü değil, bunlar yapana kadar Çin daha büyüğünü yaptı." (Kına yak bir yerine!)
Ne kadar büyük bir ayıp, günah ve fiyasko! CB ve hükümet üyeleri bu utançla nasıl yaşar değil mi? Derhal istifa etmeliler!
Diğer bir cahil taife de "Yeni havalimanına ne gerek vardı?" diyor. Tabiî bu bir soru değil, iddia. Soru olsa cevabı verilir ama bunlar "Hiç gereği yoktu." diyor. Kasabasının sınırları ve dün-yarın zaman skalasında yaşayan bir canlı türü bu.
İyimserler ve kötümserlere dair...
Her gün çok sayıda kişiyle çeşitli konular ve bilhassa ülke meselelerine dair konuşuyoruz. Çevremde iyimserler ve kötümserler var. Bu örnekleme ve başka araştırmalarıma dair sınırlı gözlemlerim şunlardır:
Kötümserler asabî, iyimserler daha sakin
Kötümserler çatışmacı, iyimserler daha uzlaşmacı
Kötümserler iyimserlere karşı suçlayıcı, eleştirici, bazen hor gören, tepeden bakan bir tutuma sahip; iyimserler daha mütevazi
Kötümserler bütün kötülüklerin faturasını birilerine çıkarıyor, iyimserler kendi iyi/kötü rolleriyle daha ilgililer
Kötümserler kendileriyle barışık değil, iyimserler daha barışık
Kötümserler geçimsiz, iyimserler daha geçimli
Kötümserler her kişide, her işte kusur kabahat arıyor, iyimserler daha hoşgörülü
Kötümserler yobaz, iyimserler ikna edilebilir
...
Bunlar mukayeseli ve kendi gözlemlerime, araştırmalarıma dayalı neticeler, mutlak ve değişmez hakikatler değil; siz başka bir örnekleme dayalı olarak farklı neticelere varabilirsiniz.
Ömer Özercan