Prof.Dr. Kenan Gürsoy hakkında...
- Ayrıntılar
- Kategori: Ömer Özercan
Bazı gazete ve Twitter hesaplarında bir süredir Prof.Dr. Kenan Gürsoy hakkında haksız, mesnetsiz, mantıksız, tutarsız ithamlar yayınlanıyor. Bunlar, gazetecilerin ve bazı millet(?)vekillerinin ilkesizliği ve cahilliğinin hangi seviyesizliğe inebileceğini gösteren vahim haberler/yazılar. Kenan hocanın bizim savunmamıza ihtiyacı yok, kendisi muhtemelen bu iftira sahipleri ile polemiğe girme tenezzülünde bulunmayacak, gereken cevabı hukukî yollarla verecektir.
Hocanın hemen hemen bütün kitap ve makalelerini okumuş, TV konuşmalarını dinlemiş ve hakkında makale yazmış biri olarak kendi adıma bazı hususları ifade etme ihtiyacı duydum.
1. Kenan hocanın akademik hayatı ortadadır; tezleri, makaleleri, kitapları, konferansları... Bunların yeterliliği, intihal yapıp yapmadığı, başarılı olup olmadığının değerlendirilmesi iddia sahiplerinin bilgi, eğitim ve zekâ seviyelerini aşar. Hocanın -eserleri bir yana- en açık ve özet özgeçmişini dahi okumadıkları, ne zaman nerede nasıl Prof. olduğundan dahi haberdar olmadıkları anlaşılmaktadır.
2. Kenan hocanın herhangi bir kitabını okusalar, konuşma kayıtlarını dinleseler, iddia ettikleri gibi filanca kişi ve guruba mensup, muhip, hayran falan -olmadığı bir yana- olamayacağını kolayca görebilirlerdi.
3. Hoca; köklü bir hikmet geleneğini tevarüs etmiş, aile ortamında İslâm tasavvufunu en rafine biçimde müşahade edip yaşamış, felsefe sahasında lisans, yüksek lisans doktora yapıp Prof. olmuş, bütün eserlerinde bu hikmet mirasını akademik dil, üslup ve usul ile yazmış/söylemiştir. Hocanın ufku, bilgi birikimi, şahsiyeti, fikirleri, eserleri vb. herhangi bir cemaat/gurup çerçevesi ile sınırlandırılamaz.
4. Hoca devletine ve milletine bir akademisyen, diplomat ve mütefekkir olarak hizmet etmiş ve etmektedir. Devlet/millet düşmanları ile birlikte anılması ayıptır, günahtır, suçtur.
5. Küçük kişilerin, büyük insanlar hakkında karalamalar yolu ile bazı faydalar peşinde koşması galiba eşyanın tabiatından kaynaklanıyor. İlâhî adalet de bu sefillerin defterini her zaman münasip biçimde dürmüştür, bundan sonra da adalet tecellî etmeye devam edecektir.
6. Kenan hoca ve onun gibi haksız ithamlara maruz kalan kişilerin yanında yer almak, bu edepsizliklere karşı çıkmak akıl, vicdan, insaf sahibi herkesin boynunun borcudur. Bu ülkede zaten âlim ve mütefekkir son derece kıt ve zor yetişiyor. Mevcutları da itin kopuğun tasallutundan meşrû/hukukî zeminde korumak lâzımdır. Bu ülke sahipsiz değildir, masum kişilere uzatılan dil de el de hak ettiği muameleyi görmüştür, görecektir.
Ömer Özercan