• Millî Kültür

  • Millî Kültür

  • Kültür, milli; medeniyet, milletler arasıdır.

  • "Medeniyet gül alıp gül satmak, gülü gül ile tartmaktır. Ömer Özercan

Copyright 2024 - Custom text here

Yaşama Mekanı Eylemleri

YAŞAMA MEKANI EYLEMLERİ

Tanımı Ve Eylemin İnsan Yaşamındaki Yeri

Yaşama eylemleri insanların günlük yaşamında gerçekleştirdiği eylemlerin büyük bir bölümünü kapsar. Bu eylemin gerçekleştirildiği mekana yaşama mekanı veya oturma odası adı verilir (Şekil: 1,2)

Yaşama mekanı konut içinde yaşayan bireylerin sosyal gereksinmeleri için düzenlenmiş olup, konut içinde yaşayan bireylerin birlikte oturdukları, sohbet ettikleri, müzik dinledikleri, TV be radyo gibi araçlar aracılığı ile dolaylı bir şekilde dış dünya ile ilgilendikleri hacimdir. Gerektiğinde yemek yeme eylemi de bu mekanda yer alabilmektedir.

Devamını oku...

Mimarlıkta Planlama Süresi - Plan, Plan Yapma, Planlama

Plan - Plan Yapma - Planlama

Plan, en genel anlamıyla, bir yapının bir düzlem üzerindeki iki boyutlu izdüşümü olarak, bir anlatım aracıdır. Bu esas olarak, yapının yatay düzlemlerle arakesitlerinin düzleme olan izdüşümleridir.

Plan, Mimari tasarımınbir anlatım ve uygulama amacı olarak, tasarımın gerçekleştirilmesi için gerekli olan ve önceden belirlenen; bir yerleşimin, binanın, bölüm ve mekanların birbirine göre konumunu gösteren, iki boyutlu olarak belirtilen mimari özelliklerin tümüdür.

Plan Yapmayı ise; tasarımı plan olarak anlatma, şemalar çizme, tasarım çalışmalarını mimari verilere göre düzenleme olarak anlamaktayız.

Plan anlatımlarını teknik olarak, şehircilik ve mimarlık düzeylerinde olmak üzere iki ana başlıkta toplayabiliriz.

Şehircilikte plan daha geniş anlamlarda "makro ölçekte", mimarlıkta ise şehircilik çalışmalarına göre daha dar anlanlarda "mikro ölçekte" ele alınmaktadır.

Verilen Tablo 14 'den de anlaşılacağı üzere, değişik ölçek ve kapsamlardaki, mimarlık ve şehircilikteki planlar bina ve kent düzeylerinde, tasarlama ve uygulama aşamalarının bir anlatım uygulama aracıdır. Bu bir çizim anlatımıdır. Tabloda değişik plan ölçeklerinin kapsamları da konu edilmektedir.

Uygulama aracımız olan planlar, çoğrafik ve jeolojik, olarak yeryüzü durumunu gösteren haritalar ile karıştırılmamalıdır.

Mimarlıkta planlama, plan ve plan çizme olarak kullanageldiğimiz deyimlerle açıklanamaz. planlama, belirlenen bir hedefe ulaşabilmek amacıyla verilen kararlar doğrultusunda gelişen, geleceğe yönelik, bir karar verme sürecidir. Diğer bir deyişle, planlamadan amaç; plan yapmak değil, ulaşılmak istenen hedefe en az zaman ve enerji kullanımı ile en etkili ve rasyonel biçimde varmaktır.

Planlamanın Tanımı

Planlama çeşitli anlamları olan bir kelimedir. Genel olarak, "belli bir amaç veya kullanım göz önünde tutularak, elverişli ve metodlu bir biçimde düzenlemek eylemid"dir.

Planlama, "gelecekte yer alacak etkinliklerle ilgili bulunan ve istenilen amaçlara en olumlu araçlarla varmaya yönelmiş olan bir kararlar dizisinin hazırlanması sürecidir." Planlama kararları ise, amaçlanan hedeflere varmak için ileriye yönelik tahminlerin yapıldığı ve olası her yeni durumda verilen kararların tekrar düzenlenerek uygulandığı bir oluşumdur.

Görüleceği gibi planlama, "gelecek için karar verme" olarak da tanımlanabilir. Planlama, esasda tanımlayıcı olmaktan çok düzen kurucu bir etkinlik sürecidir. En genel deyimle, planlama'da sürekliliği açıklayabilmek için planlamanın bir süreç olduğunun bilinmesi gerekir" Planlamada, kavramsal açıdan gerçekler dünyasının geleceğine karar vermek için bir dizi kararların alınması, gerçek dünya sisteminden bağımsızmış gibi olan kuramsal niteliğini ortaya koymaktadır. Bu da planlamanın, genel tanımlarındaki gibi soyut bir ilişkiler sistemi olduğu düşüncesini yaygınlaştırmaktadır.

Esas olarak planlama, düşünce düzeyinden başlayarak gelişme gösteren ve amaca ulaşmada yer alan eylemlere, verilen kararlar doğrulturunda öncülük ederek, istenen düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ile ürününü veren bir oluşum-süreç'tir.

Devamını oku...

A. Süheyl ÜNVER

Ahmed Süheyl Ünver, 17 Şubat 1898 tarihinde Istanbul’da doğdu. Babası Posta ve Telgraf Nezareti İstanbul Muhaberat-ı Umumiye Müdürü Tırnovalı Mustafa Enver Bey, annesi hattat Mehmed Şevki Efendi’nin kızı Safiye Rukiye Hanım’dı. Menbaül İrfan Rüşdiyesi ile Mercan İdadisi’ni bitirdikten sonra 1915 yılında Mekteb-i Tıbbiye’ye girdi. 1920 yılında tıp eğitimini tamamladı. Gureba ve Haseki Hastahaneleri’nde cildiye, dahiliye ve intaniye servislerindeki asistanlığından sonra 1927’de hekimlik ihtisasını tamamladı. 1927-29 yılları arasında iki yıl Paris’te Pitié Hastahanesi’nde Prof. Marcel Labbe’nin yanında ecnebi asistanı olarak çalıştı. 1930 yılında memlekete dönüşünde Istanbul Darülfünûn’u Tıp Fakültesi’nde hocası Prof. Dr. Akil Muhtar Özden’in Tedavi kürsüsünde doçent olarak akademik hayata geçti. 1933 yılında Atatürk Üniversite Reformu ertesinde, Istanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi bünyesinde Tıp Tarihi Enstitüsü’nün kurucusu ve direktörü olarak tıbbî deontoloji derslerine başladı. 1939 yılında profesör, 1954 yılında da Ordinaryüs profesör oldu. 1956 yılında serbest hekimliği bırakarak kendisini tümüyle fakülte mesaisine ve hocalığa hasretti.

Akademik hayatı süresince, Türk tıp tarihinin seçkin bir temsilcisi olarak yurtiçi ve yurtdışındaki sayısız kongre ve toplantıya katılarak bildiriler sundu ve bu sahada sayısız neşriyata imza attı. Bu meyanda Türk Tıp Tarihi Kurumu Kuruculuğu ve azalığı, Türkiye Tıp Encümeni’nde, Türk Dil Kurumu’nda, Türk Tarih Kurumu’nda ve Milletlerarası Tıp Tarihi Cemiyeti’nde, Türkiye Tıp Encümeni gibi kuruluşlarda üyelik görevi yaptı. Hekimlik, tıp tarihi, deontoloji, ilimler tarihi, kültür ve süsleme sanatları konularındaki yayınlarını 1920 yılından başlayarak kesintisiz olarak sürdüren Ünver’in kitap, monografi ve makale şeklinde 2000 dolayında yayını mevcuttur. Ünver ayrıca eski yazıyla basılmış tıp kitaplarını derlemiş, binlerce fişten oluşan bir tıp tarihi arşivi geliştirmiştir.

Devamını oku...

Mim. Sedat Hakkı ELDEM

S.H. Eldem, 1908 yılında İstanbul'da doğmuştur. Babası, Alişanzade İsmail Hakkı Bey, annesi, Azize Galip'dir. Babası, Fındıklı'da Sünbül Sinan tarikatına ait son şeyhin halazadesi olarak yetişmiş, daha sonra Mülkiye'den mezun olarak hariciye mesleğine girmiştir. Bu nedenle ortanca oğlu olan Sedad Eldem'in öğrenim yaşamının önemli bir bölümü babasının görev yerlerine bağlı olarak, Zürih ve Münih gibi kentlerde geçmişir. Sedad Eldem'in anne tarafı, Sakızlı Ethem Paşa'ya dayanmaktadır.

Sedad H.Eldem, Türk kültürü ye sanatına pek çok hizmetleri geçmiş bir aileye mensuptur. Dayısı Osman Hamdi Bey, İstanbul Asar-ı Atika Müzesi (Arkeoloji Müzesi) ve Güzel Sanatlar Akademisi'nin (Mimar Sinan Üniversitesi) kurucusu, tanınmış arkeolog ye ressamdır. Annesi Azize hanımın babası Galip Bey, ise bir nümismat'tır. Aile ortamı nedeniyle Osmanlı ve Batı kültürünü bir arada alan Sedad Eldem, ileriki yıllarda ve meslek yaşamında devamlı olarak bu sentezi oIuşturma gayreti içinde olmuştur.

1924 yılında Almanya'dan dönen Eldem, Güzel Sanatlar Akademisi'ne girer ve Mongeri gibi hocaların atölyesinde öğrenci olur. 1928 yılında mezun olan Eldem, 1928-1932 yılları arasında Paris ve Berlin'de öğrenimini tamamlamış ve yurda dönüşünde, 1934 yılında Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü'ne öğretim üyesi olmuştur. Bu tarihden 1978 yılına dek öğretim üyeliği yapan Prof. Sedad Hakkı Eldem, yapı dersi, mimari proje ye rölöve-­restorasyon konularında dersler vermiş, ayrıca bir süre de Gayrı Menkul Eski Eserler ve Anıtlar Kurulu'nda çalışmalarda bulunmuştur. 1978 yılında üniversite'den yaş haddi nedeniyle emekli olan Sedad Eldem, 1988 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.

Devamını oku...

Mim. Turgut CANSEVER

MİMAR, AKADEMİSYEN, YAZAR

12 Eylül 1921 tarihinde Antalya'da doğdu. DGSA Yüksek Mimarlık Bölümü'nden 1946'da mezun oldu. 1949'da İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü'nde doktorasını tamamladı. 1947- 1951 yılları arasında DGSA'da öğretim üyeliği yaptı. 1951'de kendi mimarlık bürosunu kurdu. 1957 yılında İstanbul Belediyesi'nde planlama danışmanı olarak çalıştı ve İstanbul metropolü gelişme biçimi ile ilgili ilk çalışmaları, çözüm alternatiflerini geliştirdi. 1957'de İmar Yasası ve İmar İskan Bakanlığı kuruluş çalışmalarına katıldı. 1961'de İstanbul Belediyesi Planlama Müdürlüğü'nün kuruluşunu sağladı ve İstanbul geçiş dönemi nazım planını hazırlattı. 1960'da ODTÜ Mimarlık Fakültesi'nde iki yarı yıl diploma projesi hocalığı yaptı. 1974-1975'te İmar İskan Bakanlığı'nda danışmanlık ve İstanbul Nazım Plan Bürosu başkanlığı yaptı. 1975-1980 yıllarında İstanbul Belediyesi'nde İstanbul metropol gelişme planında uygulanması öngörülen su, pis su, ulaşım, konut, turizm, koruma, şehir merkez alanları, yeni yerleşmeler, yeni sanayi bölgeleri, liman vs. gibi çeşitli projelerin uygulanması belediye başkanlığında danışman olarak görev yaptı. 1983'te Mekke Üniversitesi'nde eğitim programı hazırlık danışmanı olarak çalıştı. Aynı yıl, Aga Khan Mimarlık Ödülü Master Jürisi'nde görev aldı. Mimarlık ve kent sorunları üzerine çeşitli makaleler yayımladı. Turgut Cansever, mimaride evrensellik ve yerellik, standartlar ve çeşitlilik, mimarinin genetik meseleleri ve tezyinilik konularında teorik görüşlerini uygulamalarında gündeme getirdi.

1980'de Türk Tarih Kurumu binası (1951-1967, Ankara, Ertur Yener ile birlikte gerçekleştirdiği) ve Ahmet Ertegün evi yenilemesi (1971-1973, Bodrum) ile iki Ağa Han Mimarlık Ödülü ve 1992'de M.Öğün, E.Öğün, F.Cansever ile birlikte üçüncü defa Aga Han Mimarlık Ödülü'nü kazandı. Ertur Yener ve Mehmet Tataroğlu ile birlikte 1958 yılında Diyarbakır Koleji Müsabakasını ve 1960'da Orta Doğu Teknik Üniversitesi uluslar arası proje müsabakasını kazandığı halde bu projeleri uygulanmadı. 1980'de hazırladığı Ankara Ulusal Müze projesi, 1984'te hazırladığı Avanos Kaya Oteli projesi, Ankara Batıkent için geliştirdiği konut projeleri, Muğla Yağcılar Hanı projesi de pek çok diğer projesi gibi uygulanmadı.
22 Şubat 2009 tarihinde İstanbul'da vefat etti.

Devamını oku...

f t g m